Editörün ŞİİRLERİ

CEVDET

Bir ihanete ortak olduk Cevdet,
Kanamalı bir yalana, durdurulamayan bir sızıya,
Affı olmayan bir idamın ipine dokunduk beraber,
Sen bilmezsin ama benim hala kulaklarımda
“Seviyorum kahretsin” masalı.
Çiçek isimlerinin verildiği soğuk geceleri düşün,
Kim bilir nasıl üşür buğulu camda harfler,
Ve düşlerimin ortasında cansızlaşır
koynuna giren sevgilimin teni.


Ölüler çıplaktır Cevdet. Ölüler yalnızdır kefende.
En saf haliyle bir çocuk yüzüdür
parmağımdaki yüzük.Sevginin kutsal sözüdür
dudaklarımın ortasından damlayan fısıltılar.
Ayrılık olsa da bu aşkta,unutup olanları
Yeniden doğmaktır başka bir kadının rahminden.
kimseye,hiç birşey sormadan
çekip gitmektir,bitmek bilmeyen yalanlardan.


Yaşayan bir morgmuş benim kalbim
Cevdet.
bana cocuk filimlerimi bıraksınlar
bir de aldatılanların onurunu


başka söze ne hacet.
susuyorum.

Emrah Çetinkaya

Abaküste Yalnızlık

Mono/

(Herkes ilk buradan başlar
saymaya,büyüyeceği günü
ve aşık olup,
fiziksel tepkimeye girdiğinde
terk edilir o masum çocukluğu)


Di...
-lim çaresizken
hep aynı ses yükselir
siyah perdemin yırtık nakaratından
haykırışlarım isyanının
kayda geçmeyen müstemlekesinin
inhizamıdır.
sonra periyodik cetvelin bulunmayan
elementleridir benim kimyam
ve turnusol kağıdın üstündeki çözülmedir
insanlık bileşkelerim
İşte o andan itibaren ben
homojen bir yalnızlıktan
ibaretimdir.


Sağdan devam eder
abaküsteki ölü günlerim
/…Tri,tetra,penta,hepta,
Okta,nona,deka… /...


Emrah Çetinkaya


Pardon,Telefon,Kahkaha




Pardon,
Bir gece yarısı,
_Ki, henüz ayın diğer yarısı
görünmedi, bizim sokağın başından,
Şemsiyeni yanına al diyordu annem,
Hava kapalı çünkü
Belli olmaz; belki yağmur başlar
bulutların koltuk altından.



Pardon,
Yine aynı gece yarısı
—Ki, henüz dudaklarımı başkası
İçin kiraya vermedim,
Hala bakirliğiyle sana aitler
Ama tutup, zaman geçsin diye
Morfinle seviştirdim.
Şimdi en uyuşuk sevda sözleri
Salgılanıyor dilimin kuytularından.



Pardon,
Bu sefer o gece yarısıydı
—Ki, henüz beyaz çarşafın
üstüne bırakılmamıştı
ilk gece korkularım,
karanlığın diğer ucunda
yankılanıyordu
en yakın arkadaşının kahkahaları
sende haklısın
benim yüreğim çıplak ya
ayıp olacaktı belki de
sanırım o yüzden kapadın
telefonu suratıma


Pardon,
Hangi gece yarısıydı
Hiç hatırlamıyorum
(Morfin etkisi olabilir)
Saatlerce özür bekledim boşa…


Emrah Çetinkaya


Ölüler Günü

Ölüler günün kutlu olsun
içimdeki çocuk....

Emrah ÇETİNKAYA

Gülün İhaneti

sen dudağında gül büyüttün
sevgilim
ben ağlayınca
gözyaşlarım için
dudağını uzatıp
yalancı bir iştahla öptün

işte o zaman anladım
gül meğer
güneşe muhtaçmış

Emrah ÇETİNKAYA

(Susunel) ...Kurşun Asker.....

Kurşun askerin bile
yüreği kocamandı severken,
ama senin sevgin onun
boyunu bile geçemedi.

öldürebilirsin kendi dudaklarını
bir başkasınınkine değmeden.
Oysa sen güneşi de
bulutların arkasında
başka bir yıldızla aldattın....


Emrah ÇETİNKAYA

(Susunel) ..Kanaviçe...

Bilirsin;
En son sen öldüğünde ağlamıştım hıçkırarak
Çiçeklerin bakireliğinden koparmıştım
Dudaklarının kıvrımlarına bırakmak için.
Hiçbir şarkı sözü anlatamaz ölümün soğukluğunu
Gözlerindeki donukluktan başka,Böyle bakmayı
Sen marifet sanıyorsun ama,uzaklarda bir gelinin
Kanaviçesinden kan damlıyor sen farkında olmadan.
Kelimelerin ıssız bir kıyıya çıktığı dilinde
Geçmişten kalmış bir öpüşmenin ayak izi duruyor
Bütün cesetleri yattığı yerde kudurtan,

kitabelerden atılan
bütün eski harfleri topladım da
çıkan tek kelime.

Kahpe.

Emrah ÇETİNKAYA

Susunel) / Kağıt Gemi

Bulutlar doğurdum, nisan güneşinin altında
gökyüzü yeni çehresiyle daha bir somurtkan
ve nefretle ışıldıyor yıldızlar geceleri
tanrının koynunda ağlarken.
lohusa bir kadının duyduğu acıyı duyuyorum artık
her yağmur yağdığında.
Tenim taş kesiliyor.
bileklerini kesen genç bir kızın
damarından boşalan kanla ıslanıyor gözlerim.
Nisan şakaları dudaklarıma
ağlamaklı bir palyaço resmi çiziyor
Donuk, mat ve yorgun.



Ölümün ortasında uzayıp giden
küçük 'ü' harfi kadar sesliyim
ama ateşli bir çingenenin
yanık tenindeki esmerliği kadar da karamsar.
Yakamda iğneli yalnızlığım,
şehrin cesetlerini taşıyorum teneşirime.
Bir musalla ayrılığıdır dünyaya küsüşüm.
ya da gözlerime çizilen bir balık resmidir aşk
Hangi yanına girersem,o yanında çıldırıyorum tabutun.
ölüler.susar.ölüler. hep susar.
sakın ses etme içimdeki bakire.
bir kangren havasıdır artık bu üstümüze esen.


Ölüler gölgesini bulana kadar
ben kağıttan bir gemiyle güneş saati için
kum toplamaya gidiyorum.


Hadi Eyvallah.(!)

Emrah ÇETİNKAYA

YENİ YENİ YENİ ŞİİR

(Susunel) ...Lemara....

Lemara;

Şehrin gölgesi kaybolmuş sanki gözlerinde,
Işıltılı bakışlarına ne olduysa aniden
Bakire bir kıza tecavüz edilmişçesine
Mutsuz ve donuk bakıyorsun gözbebeklerime.
Aşk mı bitti dersin seviştikçe denizlerinde
Ahh.lemara.ahh…
terk edilmiş bir kayık borçluyum kadınlığına.
Kürekleri yokluğuna ulaşmak için çekiyorum
Asi bir ırmaksa bu altımızdaki eğer,
Kıyılarında aldattığın diğer erkeklerin
Cesedi karşılayacaktır beni.



Lemara;

Bütün kuşlar
mevsimi gelmeden uçtu göğüs kafesimden,
Dünyaya açılan penceremde
Yasal acılar besliyorum sen gittikten beri,
Bulut kırıntıları düşüyor yaralarıma,
Çıldırtan bir çığlık bırakıyorum gökyüzüne
Başka bir perinin tenime bıraktığı
diş darbelerinin ardından.
Yoksulum ve
en yoksul yanımdan çıkarıyorum seni.




Lemara;

Gözyaşlarımı yuttum
Bir ağız dolusu ağlayabilmek için.

G e t i r. Ç ı p l a k.O m z u n u
A ğ l a y a c a ğ ı m.


Emrah ÇETİNKAYA


SELLUKA ŞİİR SOKAĞI
 

----------

1-"ARMADA TİYATRO 2010 YILI RAMAZAN ETKİNLİKLERİNE BAŞLADI...KAVUKLUNUN KISMETİ İLE PERDELERİNİ AÇIYOR...BEKLEYİN GÖRECEKSİNİZ...

----------

 
ZİYARETÇİ İSTATİSTİĞİ
 
 
Bu sayfayı eMail ile tavsiye et!
Alıcının eMail Adresi:

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol